ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU (TCK m. 207)
Özel belgede sahtecilik suçu, Türk Ceza Kanunu’nun “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” başlıklı dördüncü bölümünde yer alan ve ilgili kanunun 207. maddesinde düzenlenen bir suç türüdür.
Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesinin birinci fıkrasında; “Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişinin, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı”, ikinci fıkrasında ise; “Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişinin de bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı” şeklinde bir düzenleme yer almaktadır.
1.Özel Belge Nedir?
Özel belgede sahtecilik suçu denilince akıllara ilk olarak özel belgenin ne olduğu sorusu gelmektedir. Kamu görevlilerinin görevleri veya yetkileri dışında düzenlediği belgeler de dahil olmak üzere; kira sözleşmesi, senet vb. resmî belge özelliklerini taşımayan her türlü yazılı belge özel belge olarak nitelendirilmektedir.
Özellikle belirtmek gerekir ki; emre veya hamile yazılı kambiyo senedi, emtiayı temsil eden belge, hisse senedi, tahvil veya vasiyetname her ne kadar özel belge olsa da; kanun koyucu tarafından bu evraklar “Resmi Belge Hükmünde Belgeler” olarak nitelendirilmekte ve Türk Ceza Kanunu’nun 210. maddesinin birinci fıkrasına göre de; ilgili evraklara ilişkin işlenen sahtecilik suçlarında, resmî belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmektedir.
2.Özel Belgede Sahtecilik Suçunun Maddi Unsurları Nelerdir?
Özel belgede sahtecilik suçunun hukuki konusunu özel belgeler oluşturmaktadır. Bu husus, özel belgede sahtecilik suçunu, hukuki konusunu resmî ve resmî belge hükmünde olan belgelerin oluşturduğu resmî belgede sahtecilik suçundan da ayıran bir özelliktir.
Özel belgede sahtecilik suçu özgü suç olmayıp, suçun faili herkes olabilir. Buradan hareketle; suçun faili özel kişi yahut kamu görevlisi olabilmektedir. Özellikle belirtmek gerekir ki; tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mensuplarının düzenlemiş olduğu gerçeğe aykırı belge, bir özel belge olsa dahi; Türk Ceza Kanunu’nun 210. maddesinin ikinci fıkrasına göre; düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde, resmî belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmektedir.
Özel belgede sahtecilik suçu; “özel bir belgenin sahte olarak düzenlenmesi ve kullanılması”, “gerçek bir özel belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi ve kullanılması” yahut “bir sahte özel belgenin bu özelliğinin bilinerek kullanılması” şeklinde işlenebilmektedir. Buradan hareketle; özel evrakta sahtecilik suçunun gerçekleşmesi için “düzenleme ve kullanma”, “değiştirme ve kullanma” yahut “bilme ve kullanma” şeklinde birden fazla hareketin yapılması aranmaktadır. Bu durum, özel belgede sahtecilik suçunun birden fazla hareketli bir suç olduğunu gözler önüne sermektedir.
3.Özel Belgede Sahtecilik Suçunun Manevi Unsuru Nedir?
Özel belgede sahtecilik suçu kasten işlenebilen bir suç olup, taksirle işlenmesi mümkün değildir. Suçun işlenmesinde kast unsuru aranmaktadır. Kast, bir suçun yasadaki tanımında yer alan hareket ya da hareketlerin “bilerek” ve “isteyerek” yapılması halidir. Bu haliyle de özel belgede sahtecilik suçu, TCK Madde 207’de yer alan hareketlerin bilerek ve isteyerek yapıldığı, failin kasten hareket ettiği bir suç türüdür.
4.Özel Belgede Sahtecilik Suçunda Daha Az Cezayı Gerektiren Hal Nedir?
Türk Ceza Kanunu’nun 211. maddesinde, özel belgede sahtecilik suçunda daha az cezayı gerektiren hale ilişkin bir düzenleme yer almaktadır. Bu düzenlemeye göre; kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla belgede sahtecilik suçunu işlemesi halinde, daha az cezayı gerektiren hal gündeme gelmektedir. Bu durumda kişiye verilecek cezanın yarı oranında indirileceği yasa koyucu tarafından açıkça belirtilmiştir.
5.Türk Ceza Kanunu’nda Özel Belgede Sahtecilik Suçuna İlişkin Soruşturma ve Kovuşturma Usulü, Zamanaşımı Süresi, Yaptırım ve Görevli Mahkeme Kavramları Nasıl Düzenlenmiştir?
Özel belgede sahtecilik suçu, re’sen soruşturulan bir suç olup, soruşturulması ve kovuşturulması için şikayet şartı aranmamaktadır. Suça ilişkin dava zamanaşımı süresi ise, suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıldır. Belirtilen süre dolduktan sonra, kamu davası açılamaz, kamu davası açılmış ise de, devam ettirme olanağı kalmadığından düşme kararı verilir.
TCK’nun 207. Maddesinde özel belgede sahtecilik suçuna ilişkin “bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası” öngörülmüş olup, ilgili suça ilişkin yetkili ve görevli mahkeme ise suçun işlendiği yer Asliye Ceza Mahkemesidir.